© Copyright 2015
Web Developer İsmail BiliR
Bu fotoğraf alıntıdır. Gözlerime bakma utanırım!. Hüzünlerim bir kepçede… Ellerim hep kelepçede… Acılara sal beni… Açlıklardan al beni… Yalnızlığın susturduğu,...
Hüznüme buhran düştü, tenime siyah… Soluğumu ayaz kesti, ikrarımı ah… Yokluğun çaldı kapımı, Payıma yalnızlık düştü. Serabını çizdim kağıtlara, Han’ıma ayrılık...
Sükûneti vur dilime, tenim karadır benim, Geceyi ver ellerime, gündüzüm yaradır benim, Ummanların dibinden, kalemlerin dilinden, Hüznü çal gözlerime, ahvalim nicedir benim… Yalnızlığın...
Önümde keşmekeş sokaklar, üstümde yorgunluk. Ruhumun izbe derinliklerinden tütüyor ayrılık… Çaresizliğin berdevam elleri var ensemde. İçimde katreden bir acı, matemdeyim gülsemde…...
Gözlerimi açtım. Zaman mahur. Uyandığım ilk vakitti seni gördüğüm an. Perdeleri kaldırdım yüreğimden. Güneşti tenimi, ılık nefesi ile sıvazlayan. Hep kapalı ve kapalıyken karanlığı...
Bilmiyorum. Gidişini yazmak ne zormuş. Acımı kağıda dökmek istiyorum. Derkenar duygular içinde seni sayıklıyor, hayatın toz pembe yüzünde sana ağlıyorum. Yazmak için değil, ağlamak için...