Fotoğrafçılık
Meta
-
Son Yazılar
- Yüreğinden At Beni! 3 Eylül 2015
- Bilmiyorum! 2 Eylül 2015
Son Yorumlar
Sayfalar
Arşivler
Kategoriler
Popular Basliklar
Gidişini yazmak ne zormuş. Acımı kağıda dökmek istiyorum. Derkenar duygular içinde seni sayıklıyor, hayatın toz pembe yüzünde sana ağlıyorum. Yazmak için değil, ağlamak için yazıyorum. Hem yazıyor hem ağlıyorum.
Bilmiyorum.
Uzaklardasın. Sana koşmak, gökkuşağı renkleri içinde. Rüzgarların yaprakları okşaması gibi. Havada uçuşan kuşlar gibi özgürlük adına kanat çırpmak istiyorum. Özlem deryalarındayım. Can yeleğimdin. Sensizim, sensizken boğuluyorum.
Bilmiyorum.
Asude bir dille, uzlete çektim ruhumu. Yalnızlığın resmini çiziyorum. Duvarlar siyah. İçimde bir boşluk. İnsanlar üstüme üstüme geliyor. Kaldırımlarda, geceleri duyulan ayak sesleri, içimde yankı buluyor. Biliyor musun? Sensizliğin içimde oluşturduğu boşluktayım. Tut ellerimi! Düşmek üzereyim.
Bilmiyorum.
Ama sen biliyorsun. Sana dokunmak, varlığını solumak hülyalarına daldım. YORGUN bir bedenin acı feryatları içinde kaldım. Tükenmez umutlarım tükendi. Sabr taşım kırıldı. Kalbim tuz buz halde. İçimde kırılmış bir ayna. Kırgınım. Soğuk iklimlerin ayazları vurdu çiçeklerimi. Kardelenler gibiyim. Hep bahara özlemim. Baharımsın. Özlem duyduğum baharsın.
Bilmiyorum.
Bu bedeni terk edecek bir teni taşıyorum. An’lar geçer gider, bir sen gitmezsin. Haftalar, aylar hanımı ezer geçer, bir sen geçmezsin. Yıllar, geri de bıraktığım bir çuval sensizlik. Sensiz geçmeyen zaman püsküllü bir bela. Ayrılık acısı çalıyor kapımı. Karşımda yokluğun var. Bir sensizim, sensizken sessizim.
Bilmiyorum.
Eskimiş, harabe yığınları arasında biçareyim. Yolunu kaybetmişler gibi arıyorum. Yandım, ateşlerde kaldım. Nasıl anlatmalı? Ne yazmalı? Ne aşk bu ne sevgi. İkisi arasında gidip gidip gelmeli. Duygularımı nedamet ateşi sarmış. Sancıların pençesinde kıvranmak düştü payıma. Kıvrandır, süründür ruhumu. İsyan çığlıkları ile bas mekanımı. Sustur lisanımı.
Bilmiyorum.
Gözlerin gözlerimde. Şimdi ise yoksun. Ne bir beşer ne bir nefessin. Tarifi imkansız, rüzgarlar gibi esersin. Yazılması bir başka. Gönüllere demir atarsın. Limanından kalkar sevgi gemisi. Sevda yüklü gemine al beni. Yalnızlığımı gör, şefkatli kollarına sar beni.
Bilmiyorum.
Yoksun. Kuşlar gibi gönlümden uçtun. Kanadım kırık. Acıymış ayrılık. TESELLİM yalnızlık. Istırap lodosları kuşattı hanımı. Özlem duyguları içinde zilzalları yaşıyorum. Ellerimde bir dua. Semalar yağsın üstüme. Deryalar kabarsın, dağlar devrilsin üzerime. Ezileyim, büzüleyim, sızılar, acılar içinde gezineyim. ACIMI bir sen bil. SANCIMI bir sen gör. Hak ettiğim cezana razıyım. Ruhumu senden ayrı gören yalnızlıkla yargıla. Sensizliği zikreden dilimi, lâl zincirleri ile bağla. Dertdaşlar kervanına kat beni. Cüzzam tutmuş ruhumu katrana boya. Karanlıklar içinde kaybet beni.
BİLİYORUM.
Bilmediğimi, biliyorum. Biliyorum, bilmediğimi.
Duymadığını, duyuramadığımı. Anlamadığını, anlatamadığımı. Konuşmadığını, konuşamadığımı.
Varlığına mecnunum, kalemime mecburum!
BİLİYORUM.
Sus! Ne konuş, ne anla, ne duy.
Konuşma ki duymayayım.
Duyurma ki anlamayayım.
Anlatma ki BİLMEYEYİM.
Diyorum ya işte! “BİLMİYORUM”.
© Copyright 2015 - İsmail BiliR | Photography I Web Developer bY İsmail BiliR